DİL: "nasip değilmiş!" diye söyler.
KALP: "Allah'tan ümit kesilmez!" diye atar.

27 Temmuz 2013 Cumartesi

eksik bir şey var...

sabah oluyor da gün aydınlanmıyor
kalem kağıda dokunuyor da yazmıyor
kahve hep acı olacak değil ya
şekerli severim ama tat vermiyor
bazen otobüsün arka koltuğunda
unuttuğum bir şey var gibi geliyor.
ya kahvemin şekeri
ya günün güneşi 
ya hayatımın bir şeyi eksik
    gökyüzü bazen ciğerime dokunuyor.

                                                                    2013


18 Temmuz 2013 Perşembe

sen miydin

sevgisiz kalmak mıydı
hayatın en çekilmez yanı
yoksa hayat mıydı
sevgisizlikleri doğuran

güneş miydi günümüzü aydınlatan habersizce
yoksa mutluluğumuz muydu
güneşe aydınlığı veren                                                                    

çiçekler miydi aşkı anlatmak için
rengarenk açan
yoksa aşk mıydı
çiçekleri her bahar boyayan

yıldızlar mıydı her gece
bir sevgili yerine seyre dalınan
yoksa sevgililer miydi
yıldızları seyirlik yapan

ölüm müydü kalbimi çepeçevre
korkusuyla saran
yoksa sen miydin kalbimdeki
ölüm korkusuna yer bırakmayan

                                                                    2000

17 Temmuz 2013 Çarşamba

bir çiçek vardı


bir çiçek vardı,
güzel,
kokulu,
büyülü,
yaşıyordu topraktan aldığı gıdayla
uzuyordu damarlarına giden kanla.
boyu aşınca bulutları,
komşu olunca yıldızlarla
kendini güneşe akraba sandı,
baktı aşağılara,
beslendiği topraktan utandı.
çekti köklerini,
kirden, tozdan, çamurdan kurtardı.
bıraktı kendini rüzgarlara.
yağmurlarda ıslandı,
sonra üşüdü birden,
yaprakları dağıldı.
ısınmak istedi,
yaklaştığı güneşten yandı.
bilemedi,
topraksız rüzgarın sert olduğunu.
anlayamadı,
yıldızların yıldızlarla konuştuğunu.
günlerce savruldu boşluklarda,
kayalardan başka bir şey yoktu dağlarda.
sonra kesiliverdi birden rüzgarlar,
duruverdi yağmurlar,
düşerken aşağılara,
güzel,
kokulu,
büyülü çiçekten kalanlar ağladılar.
toprağa düşüyoruz derken yapraklar;
gittiler,
güneşe mutlulukla gülümseyen,
bir dikene takıldılar.

                                                      kamil özay

ekmek ve yıldızlar

ekmek dizimde
yıldızlar uzakta da uzakta
ekmek yiyorum yıldızlara bakarak
öyle dalmışım ki sormayın
bazen şaşırıp ekmek yerine
yıldız yiyorum.

                                                  oktay rıfat

15 Temmuz 2013 Pazartesi

...

"Dört duvarın arasında gecelerce karanlığı tırmalayarak, tam orta yerinden ikiye bölünerek,bir kez değil iki kez kıvranarak ağladım.Neden ağladığımı bilmeyerek ağladım.Ne bulmaya,ne yok olmaya,ne kirliliğe,ne arınışa götüren, sadece kendi ateşiyle yakan ve ağlamaktan başka bir şey olmayan bir ağlayışla ağladım. Her hüküm göklerden gelirdi, ben şikayet ederek ağladım. Dayansam. Sırrın mahiyetinde ne yazılıysa çözülecekti isimler. Dayanamadım."
                                                                                                         N. Bekiroğlu 

leylek yolcusuna serenat...

gelsen deniz taşar mı,
gerçekten dünyaya sığmaz mıyım?
güneş akşam doğar,
ay sabah mı çıkar acaba?
karıncalar uçar,
kuşlar toprakta mı yaşar?
yağmur yerden fışkırır,
gökkuşağı sadece siyah mı olur?
taşlar çiçek açar,
çiçekler toprağa mı tomurcuklanır?
gelsen diyorum,
bu kadar zor mu ki,
cennette kıyamet mi kopar?